Uzmanı uyardı: Çayı yanlış mı içiyoruz?

Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, dünyada sudan sonra tüketilen en fazla içecek olan siyah çayın insan sağlığına olumlu etkileri üzerine yapılan uluslararası klinik çalışmalarını tek makalede derledi.

Yüzlerce çalışma arasında günde 3-5 bardak çay tüketiminin, özellikle kalp sağlığı üzerine katkıda bulunduğu, çay içerisindeki maddelerin damar sertliği ile kandaki yağ miktarını azalttığını ortaya koyan çalışmaları derleyen Yılmaz’ın akademik çalışması, Uluslararası Gıda Bilimleri ve Beslenme Dergisi International Journal of Food Sciences’da yer aldı. 

BİLİMSEL FAYDALARI TEK BİR MAKALEDE

Rektör Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, siyah çayın insan sağlığına faydalarını bilimsel makalelerden derleyerek tek bir makale haline getirdiğini söyledi.

Yılmaz, “Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, çay alanında ihtisas üniversitesidir. Çay, dünyada sudan sonra en fazla tüketilen içecektir; dolayısıyla Rize için büyük bir ekonomik öneme sahiptir. Çayın sağlığa olan faydalarını, bir tıp profesörü olarak mevcut bilimsel makaleleri derleyerek, tek bir makale halinde literatüre kazandırdım. Buradaki amacım, şimdiye kadar yapılmış bilimsel araştırmalardan kalitesi ve güvenilirliği yüksek olanları derleyip bilim camiasına sunmaktı.

Aslında yüzlerce, belki de binlerce makaleyi okuyarak bu son hale dönüştürdük. Bu bize ne kazandırıyor? Aslında çay alanında birçok araştırma yapılabilir; tarım aletlerinden tutun, tıbbi görüntüleme cihazlarına kadar farklı ürünlerin geliştirilmesi, ilaç veya katkı maddesi olarak kullanılabilir. Bir üniversitenin yapabileceklerinin neler olduğunu bize gösteriyor. Dolayısıyla asıl amacımız buydu” dedi.

‘BAĞIRSAKTAKİ YARALI BAKTERİLERE İYİ YÖNDE ETKİSİ VAR’

Çayın kalp damar sağlığı açısından etkilerini dile getiren Yılmaz, “Klinik araştırmalar, kabaca en az 3-5 bardak çay içilmesinin özellikle kalp damar sağlığına olumlu katkıda bulunduğunu söylemektedir. Bunun nasıl olduğunu açıklayacak olursak, çay damar sertliğini azaltmakta, tansiyon üzerinde hafif bir düşüş sağlamakta ve kalp hastalığı için risk faktörü olan kötü kolesterol üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır. Ayrıca kandaki yağ miktarını azaltmakta, anti-inflamatuar ve antioksidan etkileri bulunmaktadır.

Aynı zamanda bağırsaktaki yararlı bakterilere iyi yönde etkisi vardır. Bu da sağlığımıza katkıda bulunmaktadır; sadece kalp damar sağlığı değil aynı zamanda bağırsak sağlığımıza da olumlu yönde etkilemektedir. Çay içerken onun olumlu etkisini azaltmamak için şeker eklememeli ya da yanında sigara içmemeliyiz. Çayı, bir şifa kaynağı olarak görüyoruz ve bunu sağlıklı beslenerek, spor yaparak ve kaliteli içecekler içerek bunu başarabiliriz” diye konuştu. 

‘ÇAY BİZİM HER ŞEYİMİZ’

Kent sakinlerinden Ali Reyhan, “Çayı, çok sağlıklı buluyorum. Hepimiz işlenmesini, üretimini, doğasını her şeyi görüyoruz. Hiçbir etken maddesi yok. Bu üründen daha iyi bir içecek olduğunu düşünmüyorum. Çay, bizim her şeyimiz. Çay varsa varız. Doğadan gelen en güzel çay, bizim çaydır” dedi. Nuri Uzun da “Çayı genellikle sabah kahvaltısında, yemekten sonra ve arkadaş ortamlarında tüketiyorum. Çay yüzde 100 çok sağlıklı bir içecektir” diye konuştu.  

Related Posts

Uzmanından kritik uyarı: Lensle yüzmeyin

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hidayet Erdöl, kontakt lensle denize veya havuza girmenin göz sağlığı açısından ciddi enfeksiyon riskleri barındırdığını vurguladı.

Uzmanı uyarıyor: Skolyoz tedavi edilmezse kalıcı sağlık problemlerine yol açabilir

Uzmanı uyarıyor: Skolyoz tedavi edilmezse kalıcı sağlık problemlerine yol açabilir

Estetik operasyonda “diş hekimi” skandalı: Bakanlık harekete geçti

Estetik operasyonda “diş hekimi” skandalı: Bakanlık harekete geçti

Yaz tatilinde yanlış zaman yönetimi akran zorbalığını tetikliyor

Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan, serbest zaman yönetimi yapamayan birçok anne baba için yaz tatilinin kadim problem haline dönüştüğünü, bu süreçte çocuklar arasında “dijital bağımlılık” ve “dijital zorbalık” kavramlarının tetiklendiğini bildirdi. Armağan, AA muhabirine, yaz tatilinde çocukların ekran bağımlılığı ya da dijital davranış bozukluklarının yakından hassasiyetle takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Kamu hastanesinde yolsuzluk soruşturması: 6 gözaltı!

“Yasa dışı faaliyetlerle mücadelemizi tavizsiz sürdüreceğiz”

Dijital kalabalıkta hepimiz yalnızız!

Dijital iletişim araçları herkesi birbirine bağlı gibi gösterse de, gerçek ilişkiler giderek yüzeyselleşiyor. Sosyal medyanın bağ kurma vaadinin yerini “beğenilme yarışına” bıraktığını belirten Uzman Psikolog Gizem Ünveren, insanların kalabalıkta kendini yalnız hissettiğini söyledi. Sürekli ekrana odaklanmanın yüzyüze iletişimi zayıflattığını ifade eden Ünveren, yalnızlığın modern hayatın kaçınılmaz sonucu olduğuna dikkat çekti. Ünveren’e göre bu durum bilinçli ekran kullanımı, sosyal etkinlikler ve empatiyle aşılabilir.