Bakan Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Batman Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) BİOSYS Fabrika Açılış Töreni’ne katıldı.
Şimşek, törende yaptığı konuşmada, Batman OSB’de birçok fabrikanın açılışında bulunduğunu, ama bu fabrika açılışının en anlamlısı olduğunu belirterek, ilk defa Batman’da yüksek teknoloji ürün üretecek bir fabrika açılışını yaptıklarını söyledi.
Fabrika girişimcilerini kutlayan Şimşek, bu başarı hikayesinin, üretim üssünün Batman’da olmasının kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunu dile getirdi.
Fabrikanın hayırlı olmasını dileyen Şimşek, 1990’lı yıllarda OSB’nin kurulduğunu, 2002 yılına, AK Parti hükümetlerine kadar OSB’de sadece bir un fabrikasının faaliyete geçtiğini anımsattı. Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün yaklaşık 220 fabrika ya faal ya da inşaat halinde. Muazzam bir başarı, nereden nereye. 20 yıllık bir süreçte Batman sanayileşiyor, üretiyor. Batman, Türkiye’nin önemli bir büyüme motoru işlevini görüyor. Bu çok değerli. Bence Batman çok rahat bir şekilde bu bölgede Gaziantep’ten sonra iddialı bir şehir, en önemli üretim üssü olmaya aday. Çünkü bu ruh, bu kültür var. Bunu çok değerli buluyoruz. Bugün yüksek teknoloji ürün üretecek bir tesisin açılması bu nedenle çok değerli.”
Hükümet olarak AR-GE’ye, tasarıma, sanayide dönüşüme, dijital ve yeşil dönüşüme çok büyük önem verdiklerini aktaran Şimşek, savunma sanayisinde yakaladıkları büyük başarıyı diğer alanlarda da Türkiye’nin yakalayabileceğini bildirdi.
Bakan Şimşek, şöyle devam etti:
“İşte sağlık, tarım, iklim teknolojileri konusunda çok rahat bir şekilde Türkiye bunları başarabilir. 2024 yılında AR-GE’ye değişik adlar altında bütçeden bu sene yaklaşık 299 milyar lira destek vereceğiz. Biz daha önce AR-GE merkezi açtık buraya. Sanayicilerimize sesleniyorum.
Mutlaka tasarım merkezleri açın, çünkü bunun sayesinde kar marjınız yükselecek. Biz size bütçeden destek vereceğiz. Bu 300 milyarın bir kısmını da buradaki tasarım merkezlerine verelim. Bu sene yatırım teşviklerine 530 milyar lira destek vereceğiz. Gerçekten muazzam bir destek.
Bütçemizin toplamının 11,5 trilyon olduğunu düşünürseniz 530 milyar lira çok ciddi bir rakam. 2023 yılında Türkiye, ekonomisi trilyon doları aşan ekonomiler arasında girdi. İlk defa geçen sene Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılası 1 trilyon 100 milyar doları aştı. Satın alma gücü paritesiyle zaten aşmıştık.
Satın alma gücü paritesiyle Türkiye 3,7 trilyonluk bir ekonomiyle dünyanın en büyük 11. ekonomisi. Cari dolar kuruyla, Türk Lirası dolar kuruyla da dünyanın 17. büyük ekonomisi noktasında. Biz sanayide dönüşümü başararak inanıyorum ki Türkiye’yi cari kurlarla da ilk 10’a doğru, ki en büyük hedefimiz o, ilk 10’un arasına sokmaktır. İşte bunun için Gökhanlara, Cemallere, Muratlara ihtiyacımız var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde sanayide dönüşümü başaracaklarını vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:
“Türkiye artık nerdeyse yüksek gelirli ülkeler grubuna girmek üzere. Bunu sadece bir sembolik husus olarak görmüyorum. Esas olarak bizim sanayide dönüşümü, bir taraftan da tabi ki özellikle de dijital dönüşümü, yeşil dönüşümü sağlamamız lazım.
Bugün muhteşem bir eser açılışı için, büyük bir başarı hikayesi için buradayız. Biz kendileriyle gurur duyuyoruz. Bu güzel eseri Batmana kurdukları için, ülkemize bu muhteşem katma değeri yüksek bir tesisi kazandırdıkları için tebrik ediyoruz, her türlü desteği tabi ki verdik, vermeye devam edeceğiz, bütün sanayicilerimize, bütün girişimcilerimize. Hayırlı olsun.”
“Sağlıkta katma değerli üretim kabiliyetlerimizi güçlendiriyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sağlık teknolojilerinde üretim altyapısına değer katacak bu yatırımın Batman’a ve ülkeye hayırlı olmasını dileyerek, projenin hayata geçmesinde emeği bulunan herkese teşekkür etti.
Teknolojik gelişim ve dijital dönüşümün tüm sektörlerde olduğu gibi sağlık sektöründe de yeni bir devrimin kapılarını araladığını belirten Kacır, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, büyük veri analitiği, robotik gibi bilgi teknolojilerinin sağlık sektöründe kullanımının yaygınlaşmasının teşhis ve tedavi hizmetlerinin sunum şekli ve kalitesinde önemli dönüşümlere sebep olduğunu kaydetti.
Ancak Kovit-19 salgını, teknolojik dönüşümün etkisiyle hızla gelişen sağlık sektörünün pek çok açıdan sorgulanmasına sebep olduğunu aktaran Kacır, dünyanın en güçlü ekonomileri arasında yer alan ülkelerin, salgın karşısında güçlerinin ne kadar kırılgan olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldığını anımsattı.
Türkiye’nin içerde salgınla mücadele ederek sağlık sistemini etkin bir şekilde yönetmeyi başardığını vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:
“Hem de 160 ülke ve 14 uluslararası kuruluşun salgınla mücadelesine tıbbi ekipman ve ayni yardımlarla destek verdi. Buradaki en önemli etkenler kuşkusuz ki Türkiye’nin geleceği öngören bir sağlık hizmetleri altyapısı ve planlaması ile donanımlı ve fedakar sağlık insan gücüne sahip olmasıdır.
Pandemi döneminde, sizlerin de bildiği üzere, hastanelerin en kritik ihtiyaçlardan biri yoğun bakım solunum cihazlarıydı.
Bu cihazları ya da parçalarını, parasını verseniz dahi satın alamayacağınız bir dönem yaşandı. O dönemde, BAYKAR, Arçelik ve ASELSAN’ın destek ve çabaları ile BİOSYS’in geliştirdiği yerli solunum cihazını 14 gün içerisinde seri üretime geçirmeyi başardık. 3 ay içerisinde 5 bin cihazımızı hastanelerimizle buluşturduk. Yüz binlerce vatandaşımıza nefes olduk.
Somali gibi yoğun bakım solunum cihazının hiç olmadığı ülkelere bu cihazları göndererek dost ve mazlum ülkelere yardım elimizi uzattık. İşte Milli Teknoloji Hamlesi’nin ruhu tam olarak budur. Stratejik alanlarda, kritik teknolojileri devlet millet el ele yerlileştirmektir. Bu salgın, bizlere elbette sağlık yatırımlarının önemini ve sağlıkta millileşme, öz yeterliliğin ve yerlileşme hamlesinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.”
Milli Teknoloji Hamlesi rehberliğinde hazırladıkları Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası ile stratejik alan olarak belirledikleri ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerli ve milli üretimi odaklarına aldıklarını bildiren Kacır, klinik ve bilişim teknolojilerindeki patent sayılarını ve AR-GE harcamalarını artırmayı hedeflediklerini, sağlık alanındaki girişimleri öncelik olarak belirlediklerini anlattı.
Sağlık sektörü ve ilgili endüstrileri, yatırım teşvik sisteminde öncelikli yatırım teşvikleri kapsamına aldıklarına işaret eden Kacır, sadece 2023 yılında sağlık sektöründe 315 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek 55 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdiklerini, yaklaşık 9 bin nitelikli istihdamın önünü açtıklarını ifade etti.
TEKNOFEST kapsamında Biyoteknoloji İnovasyon ve Sağlıkta Yapay Zeka Yarışmaları düzenlediklerini aktaran Kacır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyar lirayı geçen 56 yatırım projesini destekliyoruz.
Yakın zamanda kamuoyu ile paylaştığımız yatırımcılarımızın uzun vadeli ve uygun koşullarda yatırım kredisine erişimini kolaylaştıracak, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artıracak ve milli ekonomimizin yükselişini destekleyecek Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi programı kapsamında, sağlıkta katma değerli üretim kabiliyetlerimizi güçlendiriyoruz.
Bugüne kadar sağlık alanında 17 büyük ölçekli yatırım projesi için başvuru aldık. Sağlık sektöründe AR-GE ve yenilik kapasitesinin gelişimi de hassas olduğumuz bir diğer konu. Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 2 binden fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 15 binden fazla projesine destek verdik.”
Sağlık alanında 9 binden fazla projeye destek
İlaç, tıbbi cihaz ve medikal sektörü başta olmak üzere sağlık alanında faaliyet gösteren öncü firmalar bünyesinde yer alan 68 AR-GE merkezinde 2 bine yakın araştırma projesi yürüttüklerini söyleyen Kacır, TÜBİTAK destek programlarında AR-GE ve yenilik konu başlıkları altında sağlık sektöründe pek çok alanda çalışmalara öncelik verdiklerine dikkati çekti.
Son 22 yılda TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında sağlık alanında 9 binden fazla projeye ve 15 binden fazla kişiye toplam 40 milyar lira destek sağladıklarını bildiren Kacır, bugüne kadar destek programlarla, start-up aşamasından ticarileşmeye, seri üretimden büyüme ve rekabet aşamalarına kadar sağlık alanındaki girişimcilerin yanında yer aldıklarını dile getirdi.
Bakan Kacır, 2012 yılında, Ankara’da, Bakanlık teknogirişim sermayesi destekleriyle kurulan, TÜBİTAK ve KOSGEB destekleriyle gelişim sağlayan BİOSYS’nin, sağladıkları destekler ve inşa ettikleri AR-GE ve inovasyon altyapısının imkanlarını en üst düzeyde değerlendirdiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Önemli başarılara imza attı. ASELSAN ve USHAŞ işbirliği ile son 4 yılda 75 milyon dolar ihracatın gerçekleşmesini sağlayan firmamız, ülkemizin ihtiyaç duyduğu sağlık teknolojilerini geliştirerek 100 milyon doların da bu topraklarda kalmasını sağladı. Bakanlığımızın sağladığı can suyu ile hayat bulan ve ülkemizin sağlık teknolojilerinde vizyonu ile hızla büyüyen teknoloji girişimlerine en iyi örnek.
8 bin metrekare kapalı alanda 150 milyon liralık yatırımla gerçekleştirilen bu tesis ilk etapta yoğun bakımda ihtiyaç duyulan mekanik ventilatör, nöromonitör, nemlendirici ve yüksek akış oksijen terapisi cihazı üretecek. Yatırım teşviklerimiz sayesinde hayata geçirilen bu altyapı, önümüzdeki dönemde endoskopik kapsül, hemodiyaliz cihazı ve anestezi cihazları gibi kritik ürünleri de üreterek sağlık alanında yerlileşme hamlemize büyük katkılar sağlayacak.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 22 yılda oluşturduğumuz AR-GE, inovasyon ve girişimcilik ekosistemimizin böylesine başarılı çıktılarını görebilmek bizler için gurur verici. Ülkemizi cari açığının azalması noktasında kritik teknolojileri üreten, yerlileştiren tüm firmalarımızın, girişimcilerimizin bugüne kadar hep yanında olduk, bundan sonra da her zaman yanlarında olacağız.”
Açılışta, Vali Ekrem Canalp, AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu ile fabrika kurucularından Cemal Erdoğan ve Gökhan Celbek de birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından fabrikanın açılışı gerçekleştirildi.