-
Haber7-ÖZEL
Türk hukukçular heyeti, Gazze’de çocuk, kadın, yaşlı demeden binlerce insana yönelik soykırım uygulayan İsrail’i ‘savaş suçlusu’ ilan etmek için Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne çıkarma yaptı. Lahey‘e giden Türk hukukçulardan biri olan Avukat Mustafa Taşbaşı, Mescid-i Aksa için 6 yıl önce yazdığı bir şiiri Haber7 ile paylaştı.
MESCİD-İ AKSA İÇİN 7 KITALIK ŞİİR
Avukat Mustafa Taşbaşı, eski ABD Başkanı Donald Trump‘ın 7 Aralık 2017‘de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığı gün yaşananlara çok hüzünlenerek bir şiir kaleme aldı. O dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hukuk müşavirliği görevini yürüten Taşbaşı, 7 kıtalık “Canımız Sana Fedâ Olsun Ey Mescid i Aksa!” şiirinde ilk Kıblemize yönelik duygularını ve hüznünü aktardı.
6 YIL ÖNCE KALEME ALDI
Mescid-i Aksa için yazdığı şiirini Haber7 ile paylaşan avukat Mustafa Taşbaşı “1517 – 1917’ye kadar tam 4 asır boyunca Osmanlı hakimiyetinde bulunan, Osmanlı’dan koparıldıktan sonra tam 100 yıl boyunca da önce İngilizlerin sonra da Siyonistlerin işgali altında bulunan ilk kıblemiz olan Mescid’i Aksa’nın bulunduğu Kudüs’ü ABD başkanı Donald Trump 07 Aralık 2017 tarihinde İsrail’in başkenti ilan ettiği gün o kadar hüzünlendim ki bir anda Canımız Sana Fedâ Olsun Ey Mescid i Aksâ başlıklı şiirimi yazdım.” dedi.
Bu şiiri yazmasının 6. yıl dönümünde Filistin’de yaşananlara çok üzüldüğü belirten Taşbaşı, “Tevafuk odur ki bu şiirin 6.yıldönümünde ise bu kutsal topraklarda yaşanan katliam ve soykırımdan dolayı Hollanda’nın Lahey şehrinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılığına giderek 15 Türk hukukçusuyla suç duyurusunda bulunmak bir tevafuk oldu.” ifadelerini kullandı.
İşte Avukat Mustafa Taşbaşı‘nın Mescid-i Aksa için yazdığı o şiir;
CANIMIZ SANA FEDÂ OLSUN EY MESCİD-İ AKSA
Harîmimdir benim! Mekke, Medine ve dahî Mescidi Aksâ,
Tüm bu mübarek mekanlar, kutsallarımız bizim, varsa yoksa,
Canımız fedâ olsun uğruna, oluk oluk kanımız da aksa,
Sen; bize, Kur’ân’ ı Azimuşsan’dan bir âyetsin, Ey Mescid i Aksâ!
Nebiyi Muhterem, senden yükseldi, o pek kutlu yolculuk Mirac’a
Vaktâki müminler sana uğramadan aslâ ve kata gitmezdi Hacc’a
Şu mahzûn hâlini gördükçe, âh dayanamıyoruz, artık bu utanca
Sen bize, Muhammed (a.s.)’ dan bir müjdesin, Ey Mescid i Aksâ!
Ey Müslüman! Pekiyi nedir senin üzerindeki bu ölü toprağı ?
Şüphesiz ki; buna yaşarken ölmek denilir, hem de bayağı
Siyonistlere hediye ediyorsun, ümidimiz olan o altın çağı
Sen; bize, Ömer’ul Fâruk (r.a)’dan bir emânetsin, Ey Mescid i Aksâ!
Görmez misin hâlâ ? İlk kıblemiz ve onurumuz ayaklar altında,
Peki sence, utanılacak ve üzülecek hiç bir şey yok mu bunda?
Bu da gösteriyor ki, ne kadar da zayıfmışız, dîn ve îmân’da
Sen; bize, sultan Selahaddin’den bir kandilsin, Ey Mescid i Aksâ!
Dile kolay, tam 4 asır boyu, biz Türkler hizmet eyledik sana
Haçlılara, göğsümüzü tam siper ettik, hem de canlar pahasına
Siyonizm saldırdıkça saldırıyor, Yarasa misali susamışçasına, kana
Sen, bize Yavuz Sultan Selim Han’dan hâtırasın Ey Mescidi Aksâ!
Asırlar boyunca o mübarek beldenin topraklarını kokladık da durduk
Zamanla zevk u sefâ sofralarında maalesef ki kurulduk da kurulduk
Eyvâh! Emperyalistler ve siyonistlerce, çok ağır mı ağır vurulduk
Sen bize Kânûnî Sultan Süleymandan fermansn Ey Mescid i Aksâ!
Görünüşe bakılırsa 1,5 milyar Müslüman; bu içi boş bir kavram
Kudüs’te kardeşlerimizin alkanları akıyor içim buram buram
Tek başıma kalsam dahi şu atâlet zincirlerini hele bir kırsam
Sen bize sultan Abdülhamid’ten ulvî bir dâvâsın Ey Mescid i Aksâ!
