Boyun çevrenizin kalınlığı, sağlığınız hakkında çok şey söylüyor

Kilonuzu ya da boyunuzu biliyor olabilirsiniz, peki ya boyun çevrenizi? Çoğumuzun aklına ilk anda gelmeyen bu ölçü, bazı araştırmacılara göre sağlığınızla ilgili önemli ipuçları taşıyor olabilir. Özellikle bel çevresi ve vücut kitle indeksi (VKİ) gibi yaygın ölçütlerle karşılaştırıldığında, boyun çevresinin bazı sağlık risklerini daha iyi yansıtabileceği düşünülüyor.

VKİ, uzun yıllardır bireylerin kilolarını değerlendirmek için kullanılan bir ölçüt. Boy ve kilo üzerinden basit bir hesaplamayla yapılan bu değerlendirme, kişileri zayıftan obeze kadar çeşitli kategorilere yerleştiriyor. Ancak bilim çevrelerinde, bu yöntemin bireysel sağlık durumunu yansıtmakta yetersiz kaldığı uzun süredir tartışılıyor. Özellikle kas kütlesi yüksek olan bireylerde VKİ’nin yanıltıcı sonuçlar verdiği, artık sıkça dile getirilen bir gerçek.

Son yıllarda, vücut kompozisyonunun daha ayrıntılı değerlendirilmesi gerektiğine dair farkındalık arttı. Örneğin, karın bölgesindeki iç organların çevresinde biriken viseral yağın, genel vücut yağ oranına kıyasla daha büyük sağlık riskleri taşıdığı artık biliniyor. Bu nedenle bel çevresi, VKİ’ye ek olarak kullanılmaya başlanan önemli göstergelerden biri haline geldi.

Boyun çevresinin altında yatan sırlar

Ancak bazı uzmanlar, bel çevresine ek olarak boyun çevresinin de dikkate alınması gerektiğini savunuyor. Kingston Üniversitesi’nden Ahmed Elbediwy ve Nadine Wehida, yakın zamanda yayımladıkları bir makalede bu konuya dikkat çekti. İkiliye göre, vücut ölçülerine göre daha kalın bir boyuna sahip olmak, bazı sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Bu durumun özellikle üst vücutta biriken yağla ilişkili olduğu düşünülüyor.

Boyun çevresiyle ilgili bulgular sadece bir hipoteze dayanmıyor. Harvard Üniversitesi bünyesinde yapılan çalışmalar, boyun ölçüsünün genetik bir temele sahip olabileceğini ve vücut kitle indeksinden bağımsız olarak değerlendirilebileceğini öne sürüyor. 2019 yılında Şili’de yürütülen bir araştırma ise boyun çevresinin ileride klinik bir ölçüt olarak bel çevresinin yerini alabileceğini iddia etmişti.

Hangi ölçüler risk sinyali veriyor?

Elbediwy ve Wehida, ABD’de uzun süredir devam eden Framingham Kalp Çalışması’ndan elde edilen verilere dayanarak, belirli eşiklerin sağlık riskiyle ilişkili olabileceğini ifade ediyor. Buna göre, erkeklerde 43 cm, kadınlarda ise 35,5 cm üzerindeki boyun çevresi, yüksek tansiyon, düzensiz kalp ritmi (atriyal fibrilasyon), koroner arter hastalığı, tip 2 diyabet ve uyku apnesi gibi sorunlarla bağlantılı olabilir.

2022’de yayımlanan bir araştırma ise, boyun ölçüsünün yalnızca VKİ veya bel çevresiyle açıklanamayacak bağımsız bir risk göstergesi olabileceğini ortaya koydu. Bu çalışmada, boyun çevresi ile kalp ritmi bozuklukları arasında istatistiksel bir ilişki tespit edildi. Ancak araştırmacılar, bu bulguların özellikle obez bireyler için daha belirgin olduğunu ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

2025’te yayımlanan başka bir araştırmada ise boyun çevresi ile polikistik over sendromu arasında da olası bir ilişki incelendi. Bu bulgu dikkat çekici olsa da, daha farklı topluluklarda yapılacak çalışmalarla desteklenmesi gerektiği belirtiliyor.

Boyun çevresini etkileyen faktörler neler?

Üst vücutta yağ birikiminin boyun çevresini doğrudan etkileyebileceği düşünülüyor. Bu nedenle, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, yalnızca kilo kontrolü için değil, boyun ölçüsünü dengelemek açısından da önemli. Ancak uzmanlar, ölçümlerin sadece tek başına değerlendirilmemesi gerektiğini hatırlatıyor. Boyun çevresi yüksek olan bir kişinin sağlık durumu, başka verilerle birlikte ele alınmadıkça net bir risk göstergesi olmayabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir